KÜTAHYA (AA) – Anadolu çini sanatının özgün isimlerinden Nida Olçar’ın»Kutahya Koleksiyonu» sergisi, Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde açıldı.
UNESCO tarafından «Yasayan İnsan Hazinesi» ödülüne layık görülen Sıtkı Olçar’ın kızı, Kultur ve Turizm Bakanligi Cini Sanatçısı Nida OLCAR tarafından TBMM’nin katkılarıyla Acilan sergide, Cini motiflerinin işlendiği tekstil ürünlerinden aksesuarlara, tablolara porselenlerden Sayeda Eser çok yer alıyor.
Serginin Açılışına Katılan Tbmm Başkanı Mustafa şentop, Yaptığı Konuşmada, Geleneksel Türk Çini Sanatını, Bin Yıllık Görkemli Medeniyetin Sahip Olduğu Bedii Zevki Gelecek Nesillere Aktarmaya Sağladığı Katkış Ötürü Olçar’a Te. Şentop, «Çininin Picassosu» ve «Çini Dervişi» olarak nitelediği, sanatçının babası merhum Sıtkı Olçar’ı da yad etti.
Kutahya‘da çiniciliağin bir dönem gerilediğini anlatan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
«O gerileme döneminde Kutahya‘daki çini zanaatkarları gelenekten koparak Avrupa kırmızısının, gasolina yeşilinin büyüsüne kapılmışlar ve kazandıklarından fazla parayı ithal boyalara yatırmışlardır. Ayrıca ithal samur fırçalar ile yaptıkları milimetrik mekanik çizimlerde kullandıkları Avrupa kırmızısı ve petrol yeşili renkler Kütahya çinilerini parlaklaştırdığı kadar, ucuz plastik ürünlere benzetmiştir. Bu süreçte merhum Sıtkı Olçar ısrarla geleneğe bağlı kalmış ve çinilerinde inatla aşı kırmızısı, zeytin yeşilini kullanmıştır. Ayrıca ithal samur fırçalar yerine eşek kılından yapılan fırçası ile Kütahya’nın ak toprağına yaşayan desenler bırakmıştır. Böyle yaparak bir yandan yüzyıllar öncesine selam duran eserler ortaya çıkarmış, diğer yandan da ‘Sıtkı’ imzasını atmaya hak kazanan seçkin bir usta olmuştur. Büyük bir titizlikle hazırladığı eserleri Kütahya çinisine gösterilen ilgiyi artırmış ve Kütahya çini sanatının özgün kimliğini korumuştur.»
Çiniciğin Türklere Özgü Bir Sanat Olduğunun Altını Çizen şentop, Çiniciğin Tuğla üzerine Renkli Sırın Kullanılmasıyla Eski Mısır Ve Mezopotamya’da, Daha Sonra da Uygurlar Tarafından Mimaride Kullanılan Kadim Bir Sanat Dile Getirdiunu.
Şentop, «Mimari eserlerde Cini süslemeler Türk-Islam sanatlarında ;. Karahanlılar, Gazneliler ve itibaren Harzemşahlardan, Selçuklular ve 16. yüzyılda şahikasını yaşadığı Osmanlılara kadar devam etmiştir Türkler çiniyi calaña olarak cinco Orta Asya’da imal etmişler Oradada bulunan Kasan Şehri sebebiyle de bir çiniyi donem ‘KASI’ olarak adlandırmışlardır. Tabak, Vazo gibi Cini eşyalara da ‘Evani’ demişlerdir. fakat günümüzde olduğu gibi 18’inci yüzyıldan itibaren Çin’den Ithal Edilen porselenlerin ün kazanmasıyla Cini ismi yaygınlaşmış, yerleşmiş han kullanılmaktadır. Cini SANATI, Çeşitli motiflerle zenginleşerek kendini Anadolu Türk mimarisi içinde geliştirmiş ve göstermiştir. ifadelerini kullandı.
«Ali Paşa, dünyadaki ilk toplu iş sözleşmesinin çini üreticileriyle çalışanlar arasında imzalanmasını sağlamıştır»
Iznik ve Kütahya’nın, Osmanlı döneminde Cini sanatının Merkezi olduğunu, Bugün bu iki şehrin çininin Merkezi konumunda olmaya devam ettiğini aktaran Şentop, Iznik, Kütahya ve Türkiye’yi başarılarıyla temsil edecek, agradable Yeni evlatların yetişmesini sağlayacak ve Cini geleneğini Çağdaş formlarla Gelecek nesillere aktaracak sanatçılara selam gonderdi.
Geçmişten bugüne Anadolu’da pek çok insanın Gecim kaynağının temelinde Cini olduğuna değinen Şentop, «Tarihi 13 Temmuz kaynaklara göre 1799’da Kütahya mutasarrıfı Ali pasa, dünyadaki toplu calaña iş sözleşmesinin, Cini üreticisi işverenlerle çalışanlar arasında imzalanmasını sağlamıştır Anadolu’muz dışında ;. İspanya , Mağrip, Mısır, Irán, Horasan, Semerkant, Buhara Cini su sanatını mimaride kullanan İslam coğrafyasının büyük şehirleridir Bizim çinimizin ise kendine TIENE nüansları mevcuttur Genellikle Lacivert, Mavi, turkuaz, kahverengi, Siyah renklerin yanında; .. Kütahya ve İznik yeşil çinilerine cinco kırmızı renkler de eklenmiştir. Atalarımız; cami, medrese, saray, köşk, türbe, hamam, kervansaray, minber, eyvan, kubbe ve çeşme mimarilerinde kullandıkları bu sanatı, günlük eşyalara hatta mezar taşlarına bile nakşlarden sai inzece şze sanırved insanı.” değerlendirmesini yaptı.
bursa yesil Cami‘nin bir bütün olarak külliye olduğunu ifade eden Şentop, şöyle konuştu:
» Cami, türbe ve medresesindeki çinilerden dolayı Yeşil Cami adıyla meşhurdur. Banisinin, mimarının, süsleme programını yapan Nakkas-başının, mihrap çinileri ustalarının, Hünkar mahfilindeki Cini ustalarının ve Ahsap işçiliklerini yapan ustanın adini Veren altı kitabesiyle külliye, Osmanlı mimarisindeki yekpare Example # olması bakımından müstesna bir Yere sahiptir. Yaşanan bir deprem sonrası Yeşil Cami’deki çinilerin bir kısmı dökülmüş ve zarar görmüştür. Bu zarar caminin onarılmasını gerektirir. Tarihi çinilere benzer aynı örnek çiniler, erbabına ürettirilir. Değişik ayarlamalarda fırınlama tekniği defalarca denenir. Fakat elde edilen yeni parçalarda bir türlü aynı tondaki mavi-yeşil renk elde edilemez. Maalesef çiniler, uzun süre dökülmüş halde öylece bırakılır. Çini sanatçılarımızın yakinen malumudur, fırınlanan boyalar ve toprak, çoğu zaman aynı renkte ortaya çıkmaz. Bu sebeple çini, sabır ve büyük emek işidir. Aradan uzun zaman gecher. Yeşil Cami’ye atanan meraklı ve vazifeşinas bir imam efendi, caminin deposunu elden geçirir. Yeşil Cami’nin mahzeninde, ilk yapıldığı dönem çini sanatçıları tarafından, çinilerin yedeklerinin depoya istiflendiğini ortaya çıkarır. Çalışkanlığı ve titizliği sayesinde imam efendi, atalarımızın bıraktığı bu eşsiz çinileri tamamlatma bahtiyarlığına vesile olur. Yeşil Cami çini sanatçıları, yüzlerce yıl sonraya, yedek çinileri bırakarak manevi iklimimizi güzelleştirmeye devam etmişlerdir».
Geleneğe BAGLI ama Yeni ve çizgilerle moderna calisan Nida Olçar’ın ustasından (babası) devraldığı meşaleyi Elden ele Yeni nesillere aktaracağından Şüphe duymadığının Altini çizen Şentop, «Bin yıllık Cini geleneğimizi moderna zevkle tekrar yorumladığı Sefer tasları, keşkülü fukaralar, SIFA kapları cinco zarif objeler, bugünden itibaren iki hafta boyunca meraklıları tarafından Dolmabahçe’de gezilebilecek. alysyn sanatçımızın, dünyaca ünlü Kapadokya’mızın kırmızı toprağından yaptığı çömleklerle Cini sanatını mezcederek, Yeni güzellikler ortaya çıkardığı eserlerinin de dikkatle Takip edilmesini tavsiye ederim. » dedi.
Sergiye, AK Party Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın yanı sıra sanat ve medya camiasından birçok isim katıldı.
Sanatçı Olçar’ın TBMM Başkanı Şentop’a çini motifleriyle hazırlanmış tablo ve seccade hediye ettiği programın sonunda Şentop ve beraberindekiler sergiyi gezdi.
«Lector devoto. Comunicador incurable. Fanático de la Web. Solucionador de problemas. Creador. Escritor aficionado».